Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Zorunlu Seçmeli Ders

Okullarda verilen seçmeli dersler ile ilgili benim gibi birçok veli sıkıntı çekmiştir. Tam 1 haftadır bu konu üzerinde inatla istediğimizi yaptırmaya, kardeşimin haklarını savunmaya çalışıyorum. Pek işe yaramadı. Minareyi çalan kılıfını uydurmuş. Böyle görünüyor.

Bağcılar Şükrü Şavaşeri İlköğretim  Okulu'nda 5. sınıfa giden kardeşim için 15 seçmeli dersten dört ders seçmesi istendi. Yok, sakın ne güzel demeyin. Pek öyle güzel değil!

Seçmeli derken adı "seçmeli". Çocuklara zorla ders seçtiriyorlar. Konuyu özetleyeceğim ama şunu belirtmek istiyorum ki bir haftadır verdiğim mücadelenin sonu hüsranla bitecek gibi duruyor.

Bu seçmeli ders konusu epeydir gündemdeydi. Haberlerden takip ettiğim kadarıyla sıkıntı yaşayacağımı biliyordum. Çünkü kardeşimin din dersini okulda almasına karşıyım. Kardeşime seçmeli dersler için "sana bir şey verirlerse eve getir ben inceleyeceğim" dedim. Evet, bir A4 kağıdı verdiler. Üzerinde 15 farklı ders var ve veli onayı için imza yerleri.

Hoş, güzel bir yöntem. Doğru kullanıldığında ne de güzel. Çocukların ilgilerine, becerilerine göre ders seçme imkanı tanınmasını takdir etmiştim kağıdı elime aldığımda. Fakat kardeşime şu söylenmiş: "Dört ders seçeceksin. Öğretmen eksiğimiz var ders açamıyoruz. Ailene söyle Kuranı Kerim, Hz. Muhammed'in Hayatı, Matematik ve Yabancı Dil derslerini seçsinler."

Şaka mı bu? İnanamadım.

Eğer seçmeli derslerde 10 ve üzeri öğrenci talep ederse öğretmen olmadığı için açılamayan diğer derslerde sınıf açılabilinirdi. Bunu öğrenince sınıftaki diğer velilere ulaştım. Hepsi şaşkındı: "Böyle bir şeyden haberimiz yok" diyordu hepsi.

Kardeşim sanat ağırlıklı dersleri istiyordu. Drama ve görsel tasarım ya da müzik vardı listede. Bu dersleri istiyordu. Önemli olan kardeşimin istekleriydi,  velisi olarak kendi kafama seçemezdim dersleri; yoksa seçmeli derslerden zorunlu ders çıkaran zihniyetlerden farkım kalmayacaktı. Ama öğretmen ayarlanması, dersi alacak 10 öğrenci bulunması gibi pratik zorlukları düşünmeliydik. Oturduk konuştum, beraber olabilecek dört ders belirledik: Okuma teknikleri, matematik, yabancı dil ve zeka oyunları.

İmzaladık gönderdik.

Aldığımız yanıt kocaman bir "Hayır" oldu: "Çocuk bu derslere girecek, Müslüman değil misiniz, öğretmen yok dedik ya, bir kişi için sınıf mı açalım!"

Ne oluyordu böyle? Müslüman diye almak zorunda mı bu dersleri? Neden sadece Hz. Muhammed'in hayatı? Diğer dersler için nedenr öğretmen yok? Öğretmen yoksa bu dersler neden listede? Seçmeli ders adı üzerinde neden zoraki ders oluyor? Okulun idarecisi ne hakla  çirkin bir üslupla velilerle konuşabiliyor? Çocukları, çocukların anne ve babalarını kandırma hakkını nerden buluyor?

Bir haftadır gerilmiş durumdayım. Tüm işimi gücümü bıraktım bununla uğraşıyorum. Ders vermemek için benimle inat yarışına giren bir okul yönetimi var karşımda. Zorunlu seçmeli ders dayatmasına karşı çıkan veliler ile dilekçe verdik; çocukların istedikleri dersler için bir mücadele veriyoruz. Okulun önüne bir stant kurarak velileri bilgilendirmek için bildiriler dağıttık.

Velilerin bilgileri olsun okul içerisinde 10 ve üzeri öğrenci talebi alındığı takdirde derslerin sınıfları açılmak zorunda. Çocukların böyle hakları var.

Bizler de imza topladık veliler olarak bu derse çocuklarımız girmesin diye ama nafile. Dilekçeleri yok sayıyorlar. Okulda 10 öğrenci sayısına ulaşılamadı diye. Başta dedim ya minareyi çalan kılıfını uydurmuş.

Bu konunun peşinde olacağım ve kardeşim o derslere girmek zorunda bırakılmayacak.

Velilere önerim şu: Siz istemedikçe, çocuklarınız istemedikçe hiçbir dayatmaya boyun eğmeyin. Çocuklar zevk alarak, severek, isteyerek, yeteneklerini geliştirecek dersleri seçsinler. Bunlar için çabalayın. Çocuğunuzun kendisini tanımasına fırsat verin.