Kadınlar Ankara´ya yürüyor
Kadın kırımına, hükümetin savaş politikalarına, Öcalan üzerindeki tecride karşı ortak mücadele yürüten Türkiyeli kadınlar, Kürt sorununun demokratik çözümü ve barış konusundaki talepleri için 17 Eylül’de bir kez daha Ankara’da buluşuyor. Yürüyüşün ilk kolu bugün Amed’den yola çıkacak. Sur Belediye Başkan Yardımcısı Gülbahar Örmek, DÖKH öncülüğünde “Öcalan’a Özgürlük” şiarıyla başlayacak yürüyüşe destek çağrısı yaptı.
Şiddetin son bulması için yürüyecekler
Savaş ortamının kadınların sorunlarını daha da arttırdığı, kadınlara yönelik şiddeti her daim tetiklediği, ölümleri işkenceleri, faili meçhulleri ve tecavüzleri arttırdığı konusunda hemfikir olan Türkiyeli kadınlar, Kürt sorununun demokratik çözümü ve barış konusundaki talepleri için 17 Eylül’de bir kez daha Ankara’ya geliyor.
Barış talepleri engellendi
1996’da cezaevlerinde yaşanan ölümleri protesto etmek amacıyla Ankara’ya gelen ve İnsan Hakları Derneği’nde (İHD) üç gün açlık grevi yapan annelerin savaşın durması konusundaki arayışları her dem sürdü. 2002 ve 2007’de Ankara’ya iki defa gelen Barış Anneleri 11 Ağustos 2009’da operasyonların durdurulması için taleplerini iletmek istemiş ancak polis engeline takılmıştı. 11 Kasım 2009’da hükümetin “demokratik açılım”ı tartışmaya açtığı Meclis oturumuna katılan Barış İçin Kadın Girişimi üyeleri, Kürt sorununun çözümünde kadınlara yönelik suçların da araştırılmasını, cinsiyetçi ve militarist yaklaşımlara son verilmesini, çözüm sürecinde kadınların da muhatap alınmasını istedi. Yazar ve sanatçıların da aralarında bulunduğu kadın grubu CHP’li Gaye Erbatur ve DTP’li kadın vekillerle görüşmüş ancak AKP’li Fatma Şahin ile görüşememişti.
2010’da da Ankara’ya yürümüşlerdi
9 Kasım 2010’da iki koldan, Riha (Urfa) ve İstanbul’dan KESK, İHD ve Kadın Barış Girişimi’nin öncülüğünde “Kadın Yürüyüşü” başlatıldıktan sonra 12 Kasım’da kadınlar Ankara’ya geldi. Tandoğan’dan Başbakanlık’a yürümeye çalışan kadınlar Maltepe’de durduruldu. Colemêrg (Hakkari), Wan, Bedlîs (Bitlis), Rihaa ve Êlîh (Batman) ile İstanbul, Kocaeli, Bursa ve Eskişehir’de kadınların sorunlarının aynı olduğunun dile getirildiği eylemde kadınlar her iki koldan yaptıkları yürüyüşler ve basın açıklamaları sonrasında topladıkları sorunları Başbakanlık’a iletmek istemiş ancak yürüyüşlerine engel olunduğu için taleplerini bir heyet aracılığıyla iletmek zorunda kalmışlardı.
Meclis’te görüşmeler
19-20 Haziran 2010 tarihinde cumartesi Anneleri olarak da bilinen Kayıp Yakınları adına bir grup İstanbul’dan Ankara’ya yürüdü. Kayıp yakınlarının amacı, Meclis’te parti yetkilileriyle görüşerek kayıp olaylarının aydınlatılması, bu olayların bir daha yaşanmaması ve sorumluların hesap vermesi için harekete geçmelerini istemekti. Yol boyunca sendikalar, meslek örgütleri ve diğer kayıp ailelerinin destek verdiği yürüyüşte 19-20 Haziran’da İHD Genel Merkezi’nde bir forum düzenlendi. 21-22 Haziran’da da grup Meclis’te AKP, CHP ve BDP yetkilileriyle görüştü. 12 Eylül 2011 tarihinde ise Amed ve İstanbul’dan gelen Barış Anneleri ile Cumartesi Anneleri Yüksel Caddesi’nde İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi ve Devrimci 78’liler Koordinasyonu’nun organizasyonuyla barış için seslerini yükselterek kayıp olan çocuklarının akıbetini öğrenmek istediklerini belirtti.
Kurmeşli gençler Wiesbaden de ikinci buluşmasını gerçekleştirdiler. .jpg)


5-6 Ekim'de Galatasaray Üniversitesi'nde yapılması planlanan Sebahat Tuncel'in de konuşmacı olduğu
Cumartesi anneleri/insanları, 389. haftada, Devrimci 78'liler Federasyonu tarafından 3 Eylül'de açılan 12 Eylül Utanç Müzesini ziyaret etmek için Ankara'da bir araya geldi.
"Böyle bir hilkati garibenin bırakın dediklerini, ismini bile kaile ve kaleme almak yakışır mı? Ona cevap vermek için harcayacağım zamana, emeğe değer mi?" diye düşünmekten alıkoyamadım kendimi... Ama böyle bir rezilliğin cevabı da olmalı, kadın köşe yazarlarına baktım da pek bir kaile almamışlar bu fakiri ruhiyeyi! Ancak bu akıl ve ruh yoksunu dişi müsveddesine, bir kadın, bir anne, bir Kürd olarak, cevap vermezsem de kıvranacağım.
Roboski’de kaza yapan askerlerin yardımına koşan katliam mağduru Roboskililer, o anı anlattı. Katliamda oğlunu kaybeden Emine Ürek, ‘Yerde yatan asker bana bakıp ‘anne’ diye bağırınca koştum, elini tuttum. Ölmemesi için dua ettim” dedi. Medya ve bazı çevrelerin bu yardım eline şaşmasına da Emine Ürek şu yanıtı verdi: “Bizim çocuklarımız bombalandığı zaman bizim yardımımıza gelmediler ama bizler onların yardımına koştuk. Bizimki anne yüreği” dedi.
Yargıtay’ın, "Sosyalist Gençlik Derneği’nin MLKP/KGÖ ile organik bir ilişkisi tespit edilememiştir” kararı bulunmasına karşın, Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde yaklaşık 3 yıldır tutuklu bulunan Balıkesir Üniversitesi Matematik Bölümü öğrencisi Uğur Ok, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
