Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Nisa

Çorak topraklara düştü yolum Nisa...
İsimsiz şehirlerin,gergin caddelerinde
Bir yığın sancı taşıyor omuzlarım.
Çorak topraklarda su aramak değildi benimkisi.
Bir öksüz su damlacığı götürmekti;
Yazık ki olmadı
Götüremedim Nisa...

Öfkeli gözlerin kızgınlığında
Buharlaşıp uçtu öksüzlüğü rahmetin.
Şah damarıma kadar hissettim üşüdüğümü.
Ama caddeleri süsleyen bu ışıklar gibi,
Üşüyemedim Nisa...

Hangi savaştı hatırlamıyorum.
Hangi sürgünden kalma, sırtımdaki izler.
Yalnızca bir kaç şeyi anımsıyorum:
Sınırların olmadığı bir dünyada,
Sosyal kargaşaların mahkum ettiği
Dev adamların öldüğünü gördüm.
Haberin yok senin.
Artık cesetlere heyecanlanmadan bakmayı öğrendim.
Çürüyüp gitmiş duygularımı gördüm de
Aralarında kendimi,
Göremedim Nisa...
Yeniden sevmek mi?
Yeniden ölmek olur da,
Yeniden sevmek olmaz Nisa...
Kanım çekildi,
Bütün damarları kurudu yüreğimin,
Bırakıp gidişinden bu yana.
Buralara boşuna mı geldiğimi sanıyorsun.
Mademki sen yoksun:
O zaman sonsuza dek sensizlik bana.
Dediğim de oldu.
Senden sonra kimseyi sevemedim Nisa...

Anlatmama gerek yok aslında.
Aşırı dozda narkoz almış duygular,
Sancısız değişimini yaşıyor hayatlarının.
Hepimizde mevcut,derin neşter izleri...
Ne tür ameliyatların kadavrası olduğumuz da meçhul.
Eskisi gibi kahramanlar da yok artık.
Herkes kendi filminin figüranı
Ve artık herkes buralı.
Bir kısır döngüdeki
Basit dişlilerden biriyim ben de...
Yani istediğin gibi olmadı,
Yapamadım Nisa...
Görüyorsun ya!
Çorak topraklara attım kendimi.
Son trenini de kaçırdım ütopyanın.
Sensizliğin sonsuzluğunda dolaşıp,
Leşimi yiyecek akbabalar arıyorum şimdi.
Yani,canımı senin tükendiğin yola
Veremedim Nisa...
Belki esir düşerim,
İyimser işgallerin birinde.
Fersizliğimin sorgusuna çekerler beni.
Cezasını verirler tüm suçlarımın.
Son sözün imzasına bırakılır her şey...
Yine de keskin tereddütlerdeyim,
Yalın kaygılarda...
Senin acılarını yaşadım da...
Senin gibi destansı ve yüreklice
Ölemedim Nisa...
Mesut Sütçü