Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

DOĞAN 'Aleviliği ipotek altına alma çabası var'

 

Alevi örgütlerinin itirazlarına rağmen, bu eğitim-öğretim yılından itibaren ilköğretim 4. sınıftan lise son sınıfa kadar Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarında Alevilik konusu işlenecek. Aleviliğin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitabında yer alması Dersim'de bulunan Alevi kurumları ile sivil toplum örgütlerinin tepkisine neden oldu. Din derslerinde Aleviliğin işlenmesi ve tanımlanmasına tepki gösteren Dersim Alevilik Kültür ve İnanç Akademisi Başkanı Aysel Doğan, Alevilik inancının AKP'nin kendi bakış açısına göre ele almasına izin vermeyeceklerini ifade etti. Doğan, "Devlet kendinden olmayan, kendi gibi düşünmeyen ve kendi inancından olmayan herkesi ötekileştirdi. Şimdi de bu ötekileştirdiği kesim ile buluşmak için eski yöntemlerle yeni yöntemmiş gibi devreye sokmaktadır. Biz bu politikaları hep yaşadık hatta atalarımız bile aynı yöntemlere maruz kaldılar. AKP'nin, son olarak Alevi inancı ile ilgili ders müfredatlarına serpiştiği sözlerin kıymeti ve anlamı yoktur. Onun için devletin bu politikalarını hem kültürel hem de inançsal soykırım politikaları olarak değerlendiriyoruz. Çünkü devlet, Alevileri yeniden tanımlama gibi haddini aşma noktasına gelmiştir. Bir şey vardır ve kendisidir, siz onu tanımlayamazsınız, siz onunla nasıl barışça yaşayacağınızı bir hukuka, bir meşruiyete bağlarsınız. Sizin göreviniz budur, var olan kültürleri, var olan inançları, dilleri ve kimlikleri özgür ve eşit bir şekilde bir hukuka bağlamak yasal bir güvence altına almaktır. Bunun dışında tanımla devletin haddi aşma anlamına geliyor ki haddini aşmıştır" dedi.

'Devlet Aleviliği bilmiyorsa öğretmeye hazırız'

Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın tanımladığı Aleviler olmayı reddettiğini söyleyen Doğan, Alevilik inancının soykırım politikalarıyla karşı karşıya olduğunu kaydetti. Doğan, "Eğir Tayip Erdoğan ve buna fetva verenler kendilerine göre tanımlıyorlarsa, biz bu Alevilik değiliz. Başka bir Alevilik yaratılmak isteniyor. Biz bu kapsamın dışındayız ve bunu kabul etmiyoruz. Alevilik bir kültürdür, bir inançtır, bir ritüeller zinciridir. Önceden vardı, şimdi var ve var olacaktır. Dolayısıyla Ali ile birlikte Aleviliği sınırlandırmak ve onu da İslamiyet içerisinde hapsetmek ve siz busunuz demek Alevilere bir hakarettir. Devleti inanç soykırımında bir daha uyarmak istiyorum. Biz Aleviler, Aleviyiz, ne olduğumuzu biz biliyoruz Devlet bilmiyorsa gelsin kendisine öğretelim, ancak devlet ne istiyorsa söylesin bizde bilelim. Aksi takdirde soykırım politikasıyla Alevileri kazanacağını düşünüyorsa her konuda olduğu gibi bu konuda da baştan sona kadar yanılıyor" diye konuştu.

 Alevi Akademisi Başkanı Aysel Doğan, okul kitaplarında devletin Alevilik tanımını kendine göre yaptığını ve haddini aştığını belirtirken, Eğitim Sen Şube Başkanı Hasan Ölgün ise "Milli Eğitim Bakanlığının son günlerde yaptığı açıklamalara göre Aleviliğin ders kitaplarına konulması aslında Alevi inancını yaşatmak değil, tam tersine ipotek altına alınmaya çalışmaktadırlar. Çünkü Eğitim Sen zorunlu derslerin kaldırılmasını, inanç özgürlüğü talebinde bulunuyor" dedi.

 

'Aleviliği ipotek altına alma çabası var'

Alevi toplumun zorunlu din derslerin kaldırılması taleplerinin görmezden gelindiğini dile getiren Eğitim Sen Şube Başkanı Hasan Ölgün, devletin yeni yıl ders müfredatıyla Alevileri Sünni-Hanefi ile Türk gösterme çabası olduğunu söyledi. Ölgün, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın son günlerde yaptığı açıklamalara göre, Aleviliği ders kitaplarına konulması aslında Alevi inancını yaşatmak değil, tam tersine ipotek altına alınmaya çalışmaktadırlar. Çünkü Eğitim Sen zorunlu derslerin kaldırılmasını, inanç özgürlüğü talebinde bulunuyor. Kimseye zorunlu olarak din dersleri verilemeyeceğini, bu noktada Alevilerin zorunlu din dersi kaldırılması talebi var iken çalıştaylar adı altında Alevilerin taleplerini gözardı etmek, gerçek taleplerinin yerine sulandırarak kendi inancı ve ideolojisine şekil verilmeye çalışılıyor. Bu da Eğitim Sen olarak kabul edebileceğimiz bir durum değildir. Ders müfredatının içeriğinde ne olup olması önemli değil, önemli olan Alevilerin neler talep ettiğidir. Ancak Hükümet, devlet daha çok var olan Sünni-Hanefi mezhebi üzerinde Türk olma çabasıdır. Alevi toplumunun talebi zorunlu derslerin kaldırılmasıdır bizde bu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.

 

'Aleviler sadece Ali'yi sevmiyor'

 

Pertek Belediye Başkanı Kenan Çetin ise, Aleviliğin müfredata girmesini kabul etmeyeceklerini belirterek, "Öncelikle Alevi inancı ders müfredatında serpiştirilerek geçiştirilmesi kabul etmiyoruz. Alevilerin, zorunlu din derslerinin kaldırılmasına yönelik bir talepleri var. Bu taleplerinin önünün açılması gerekiyor, bu taleplerin dışında ise göstermelik kendi deryalarında açılımlarında Alevileri kullanmaları ve Alevilerinde burada kulaç açmalarını istiyorlar, ancak Aleviler onların deryalarında ne yüzecekler ne de kulaç atacaklardır. Onların müfredatlarını kabul edeceklerine de inanmıyorum. Alevilerin gerçek taleplerinin üzeri örtülerek böylesi sahte açılımlarla din dersinde 'Aleviler Ali'yi sevenlerdir' sözünü kullanarak, Müslüman kavramlarını kullanarak bir şekilde iğdiş edilmesine izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

 

Ferhat Aslan.DİHA