Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

'Kepçe kullanılmadı vahşet ortaya çıktı'

Dersim'in Çemişgezek İlçesi'nde Jandarma Karakolu önünde çukura gömülen ve şu ana kadar çıkarılan 14 PKK'liye ait cenazelerde Cenevre Sözleşmesi Savaş Kuralı'nın ihlal edilip edilmediği hususu Adli Tıp uzmanları tutanaklarına geçti. Dönemin görgü tanıkları ise cenazelerin tanınmayacak halde olduğunu anlattı.

 

Dersim'de 11 Nisan 1997 yılında çıkan çatışmada yaşamını yitiren 24 PKK'liye ait olduğu toplu mezardan 14 kişinin parçalanmış bedenleri 3 ayrı yerden çıkartıldı. Topluca cenazeleri gömülen ve o dönemde çocuklarının cenazelerini çukurlardan çıkartıp defneden ailelerin anlatımları tüyler ürpertiyor. Çemişgezek Jandarma Karakolu bahçesinin 5 metre ilerisinde çıkan ve kafası, bacakları ile kolları olmayan cenazelerin kimlere ait olduğu tespiti için İstanbul Adli Tıp Merkezi'ne gönderildi. Parçalanmış cenazelerin ölüm şekli, hangi silahların kullandığı ve işkencenin olup olmadığına dair ailelerin avukatları taleplerini Adli Tıp Kurumu tutanaklarına geçirdi. Konu ile ilgili bilgi veren ailelerin avukatı Helin Reyhan Kuloğlu, İHD Dersim Temsilcisi Barış Yıldırım ile Dersim Barosu Başkanı Fatma Kalsen ile birlikte tutanaklara Cenevre Sözleşmesi savaş kurallarının uygulanıp uygulanmadığı konusunda taleplerin yazıldığı söyledi. 


'Kepçe kullanılmadı vahşet ortaya çıktı'

Av. Helin Reyhan Kuloğlu, çukurlara gömülen cenazelerin paramparça olduğuna dikkat çekerek, kesik kol ve bacaklardan, paramparça edilen kafataslarına kadar cenazelere vahşet uygulandığını söyledi. Savcılığın kepçe ile kazı yapma ısrarlarına karşılık Adli Tıp uzmanlarının delilerin karartılmaması için arkeolojik kazıda ısrar etmesinin birçok gerçekliği ortaya çıkarttığını ifade eden Kuloğlu, "Toplu mezarların bulunmaması üzerine cenazelerin daha hızlı çıkartılması için savcılık kepçe ile kazıda ısrar ediyordu. Ancak bizlerin ve Adli Tıp uzmanının itirazları neticesinde çukurlarda çıkan cenazelerin ne hale geldiğini tespit edebildik. Böylelikle cenazelerin gömme işlemi sırasında, ölüm şekli, hangi silahların kullandığı Cenevre Sözleşmesi savaş kurallarına göre olduğu tespiti için Adli Tıp tutanaklarına taleplerini yazdık. Ancak cenazelere vahşet uygulandığı uzman ekiplerce de görüldü. Çünkü birçok cenazenin kafası yoktu. Ve birçoğunun kol ve bacakları kesilmişti. Tek umudumuz bunun ortaya çıkması ve gereken hukuki sürecin başlatılmasıdır" şeklinde konuştu.

'Cenazelerin nasıl parçaladıklarını bize anlatıyorlardı'

Karakol bahçesi önüne 18 kişinin gömüldüğünü iddia eden görgü tanıklarının mezar yerlerini bulamaması üzerine söz konusu dönemde PKK'li Nuray Bakıray'ın cenazesinikarakol bahçesi önünden alan amcası Hüseyin Bakıray, görgü tanığı olarak 2. gün çağırıldı. Mezar yerini tespit eden Hüseyin Bakıray, olay gününü şöyle anlattı: "O dönemde Çemişgezek'e geldik. Bizi yolda istihbarat üyeleri aldı. Ve otele bıraktı. Sabah saatlerinde de bizi savcılığa götürdüler. Buradan da fotoğrafları göstermek için Çemişgezek Jandarma Komutanlığı'na götürdüler. Orada fotoğraflara baktık sonra bizi gerillaların gömüldüğü alana getirdiler. Etrafımızda asker çember oluşturmuştu. Başka bir aile daha gelmişti. Cenazeleri poşetlere sararak mezara gömmüşlerdi. Cenazeleri çıkarttık. Ancak bizi gece geç saatlerde bıraktılar. Biz de cenazemizi gece gömmek zorunda kaldık. Ve bize cenaze alma işlemleri sırasında ağza alınmayacak küfürler ediliyordu. Nasıl öldürdüklerini an be an anlatıyorlardı. Ben de küfür ve hakaretlerine karşı gülüyordum. O zaman benim sorun çıkartacağım endişesiyle ağabeylerim benim gelmemi dahi istememişlerdi. Ancak bana o gün ne olmuştu anlayamadım. Cenazeyi Meytan Köyü'ne getirdik."

'Cenazelerin büyük çoğunluğu parçalanmıştı'

Cenazeyi almadan önce karakolda yaşamını yitiren PKK'lilerin fotoğraflarının kendilerine gösterildiğini söyleyen Bakıray, ortaya çıkan ve halen bulunmayan cenazelerin birçoğunun bedenleri paramparça edildiğini ifade ederek, "Biz karakolda çekilen cenazelerin fotoğraflarına baktık, bazı gerillaların kafasını kesmişlerdi, bazılarının kolunu, bazılarının da ayaklarını kesmişlerdi. Bütün cesetler parçalanmış haldeydi" diye konuştu. Hozat Belediyesi'nde çalıştığı dönemde Doğan Kod adlı PKK'linin cenazesini almak için Çemişgezek'e geldiğini söyleyen Cemal Kurtulmaz ise cenazelerin çıplak bir şekilde gömüldüğünü ifade ederek, "18 kişiyi karakol bahçesine yakın yüz metre mesafeyle çıplak halde gömmüşlerdi. Mezarı açtık ve cenazeyi oradan aldıktan sonra Tawuklu Köyünde defnettik" dedi. DİHA