Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

ALI EKBER ASLANER

 

ali ekber

Değerli Köylülerim,
Kurmesliler olarak:

Dersimin en büyük Köylerinin başında gelen Köyümüz insanlarının en büyük özellikleri kendi sorunlarını kendi içinde çözmüş, konuşma sanatını geliştirmiş, özel olarak da eskiden beri üretmiş, hem kendilerine hemde çevre köylerden insanlara çalışma ve yaşamlarını idame etmelerine imkan sağlamalarıyla anılır ve biliniyor olmalarıdır.
Tüm bunları yaparken de gittikleri Avrupa ve Türkiye metropollerinde geldikleri Topraklara yüzünü dönmüş, geldigi acılı Coğrafyanın kendilerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekte gerek maddi gerekse manevi katkılarını sunmada tereddüt etmemişlerdir. Bu anlamda Kurmeş Dersim ve Kürdistan da özeldir.
Kısaca :
Avrupa Parlamentosunda yapılan uluslararası
6 Dersim konferansının örgütlenmesine ve yapılmasına katkı sundu.İlk defa 2016 da Dersimde ulusal ve uluslararası Şahsiyetlerin katıldığı Dersim konferansının bizzat Dersim yeniden inşaa Cemiyeti ile düzenleyicisi oldu.
Kendi köyünde 3 Almanya'da 6 Tanesini
—Belediyelerin bile organize etmekte zorlandığı - Festivalleri başarıyla yaptı.
Van Depreminde,Kobani de ceza evlerinde insanlarımızın yardımına koştu.
Bu saydıklarım yaptıklarının çok küçük bir bölümü.
Avrupa'ya dağılan Köylülerinin birlik ve beraberliğini devam ettirmek amacıyla Avrupa merkezli bir Dernek kurdular. Bu dernek aracılığıyla hem kendi insanları arasındaki iletişimi sağladıkları gibi aynı zamanda Köyünün sorunlarına kendi içerisinde çözüm üretti.
Ama özellikle bu yıl köyde,köylülerimiz arasında çıkan ve her köy ve beldede olabilecek bazı tatsız vakaların çıkmasının bizi üzdüğü ve dahada vahimi bu tür sıkıntıların çözümü için devlete götürülmesinin
Kendi içerisinde çok güçlü bir "kendi içerisinde çözme " kültürüne sahip bir toplumun bu tavrı tamamen red ederek
yokk sayarak hemen Devlete koşmasını tamamıyla red ediyor ve ayıplıyorum. Bir şeyi özellikle bilmemiz lazım. Köylerde eskide beri tapu ve kadastro tarafında belirlenmiş arsa ve araziler yok. Hatırladığım kadarıyla 1970 lerin başında köylere Kadastro girmiş, ve köyümüzün büyüklerinin tanıklığı ve tespitleriyle Arsa ve arazi tapuları çıkarılmıştır. Ancak buna rağmen hala tespit edilmesi gereken arazi ve arsa sorunları vardır.
Benim itirazım çözüm şekline ve hemen devlet kapısında komşuluk, akrabalık ve dostluk ilişkilerini hiçe sayarak şikayete gidilmesi.
Şimdi de hala köylülerimize ait olan ama resmiyette Devlet haznesine geçen bir sürü arsa ve Mera var, ama gerçekten sahiplerinin kim olduğu belli. Şimdi köylülerimiz herhangi bir sebepten ötürü Tapularını almamışlarsa, bu yerlerin sahipleri onlar değildir anlamına gelmez.Tapular resmiyette onlara ait olmasada, bu mülk onlarındır. Bizim yaş grubundaki köylülerimiz genç yaşlarda köyü bıraktılar ve neresi kime ait konusunda yeterince bilgi sahibi olmayabilirler.Ama hala hayatta olan büyüklerimiz var.Varsa ihtilaflı yerler, büyüklerimizin fikrine ve bilgisine başvurmak gerekiyor. Eğer yapılan bir inşaat varsa , mümkünse oturup medeni insanlar gibi çözüm aramak,gerekirse maddi bir karşılık verip meseleyi çözmek doğru olanıdır, yoksa hemen kadastroyu çağırmak,şikayetçi olmak mantığını tamamıyla red etmek lazım.Bizler o köyde Devletin Kaymakamı, savcı ve hakimi ile komşu değil ve birlikte yaşamıyoruz, onlarla günlük hayatımızda göz göze gelmiyoruz. Başımıza bir şey gelse ilk önce komşu ve akrabalarımız gelir, savcı hakim gelmez. Acı ve tatlı günlerimizde köylü ve akrabalarımız olmazsa eksiklik olur yoksa devletin memurları değil.
Resmî olarak doğru olabilmesi için bazen
kadastroyu çağırmak gerekebilir, ama bu Kadastro tespitini fırsat bilerek kendi köylü ve akrabasını köşeye sıkıştırmak anlamına gelmemelidir.

Kurmeşlileri büyüten saygın kılan şey, değerlerine sahip çıkmasıdır, halkına karşı olan sorumluluklarını yerine getirmesidir.
Kadastro nun yapacağı tespit ile akraba ve köylüsünü sıkıştırıp parsa peşinde gitmek değildir.Devletin Dersimlileri kendi içinde birlik ve beraberliğini bozmak için kurduğu bu tuzağı boşa çıkarmak gerekiyor.
Bu anlamda büyüklerimizin ve Pirlerimizin koyduğu taşlarla oynamak bize fayda değil zarar getirir.Pirimiz Ismail dedenin "Komşusunu şikayete gidenin yolu Quncukta son olsun" sözü boşa çıkmasın.
Bir sözümde Avrupa'da yaşayan köylülerime :
Yılda çok az bir zaman kendi köyümüzde tatil yapıyorsunuz, tatilinizi orda burda bir şeyleri karıştırmak la değil, dinlenmeye kendinize zaman ayırmaya,harcamaya çalışın.Varsa bir sorun soyadı veya akrabalık derecesine bakmadan medeni insanlar gibi çözüm arayın.Bu büyük Aile içerisinde her zaman sorunlar olacaktır ama bizede sorunlarını konuşarak çözen getirelim, çocuklarımıza bu kültürü bırakalım.Çok geçmişteki bizim hiç bir şekliyle tasvip etmediğimiz olaylar,sıkıntılar olabilir, sevabı ve vebalıyla o dönemde yaşayanlara aittir, çünkü bizim olanları geri döndürme şansımız yok.

Değerli Köylülerim,
Sizlerden beklentim, derneğimizin sorunları çözmek konusunda getirdigi öneri ve tekliflerin arkasinda duralim.

Ali Ekber Aslaner
12.11.2018